-
1 göz ucu
-
2 bakmak
vi1) beobachten (-e), betrachten (-e)bir şeye başka bir açıdan \bakmak etw aus einem anderen Blickwinkel betrachtenbirine göz ucuyla \bakmak jdn aus den Augenwinkeln beobachten2) ansehen (-e), anschauen (-e)birine anlamlı anlamlı \bakmak jdn bedeutsam anblickenbir şeye bitmiş gözüyle \bakmak etw als erledigt ansehenbirine ters/yan \bakmak ( fam) jdn schief/schräg ansehen3) sehen, schauen, blicken (-e auf) ( fam), guckenne bakıyorsun? ( fam) was guckst du?Boğaz'a/Haliç'e \bakmak auf den Bosporus/das Goldene Horn blickenpencereden dışarı \bakmak zum Fenster hinausschauen4) zusehen (-e dass)bir an önce eve gitmeye bakalım wir müssen zusehen, dass wir so schnell wie möglich nach Hause kommenerken gelmeye bak sieh zu, dass du früh kommst5) ( bilgi için) nachsehen (-e in), nachschauen (-e in)sözlüğe \bakmak im Wörterbuch nachschlagenbak bakalım, ... sieh mal nach, ob...her tarafa baktım ich habe überall nachgesehen6) Gesicht machenalık alık/aptal aptal \bakmak ein dämliches/dummes Gesicht machen7) ( beklemek) erwarten (-e)bir şeye dört gözle bakmak etw sehnsüchtig erwarten8) ( göz kulak olmak) aufpassen (-e auf)9) ( iaşe etmek) verpflegen (-e) -
3 yan
2. I s1) Seite f\yanımda para yok ich habe kein Geld bei mirher \yanda überallher \yandan von allen Seiten, allseitigsağ/sol \yanda auf der rechten/linken Seitebir şeyin \yanı başında ( olmak) ganz in der Nähe von etw (sein), an etw sehr nah dran (sein)\yanına çağırmak zu sich rufenparanı/gözlüğünü \yanına almayı unutma vergiss nicht, dein Geld/deine Brille mitzunehmen [o einzustecken]\yanına kâr kalmak davonkommen2) (-den \yana)biri/şans ondan \yana olmak jdn/das Glück auf seiner Seite habenşans benden/bizden \yana das Glück ist auf meiner/unserer Seitebirinden \yana çıkmak sich auf jds Seite stellenbirinden \yana olmak jdm zur Seite stehenbir şeyden \yana olmak etw befürwortenben senden \yana olurum ich bin [o stehe] auf deiner Seitebir şeyden \yana olduğunu açıkça söylemek sich zu etw bekennenben ondan \yanayım ich bin dafürII adj Neben-, Seiten-birine \yan gözle bakmak (\yan bakmak) jdn schräg ansehen; ( göz ucuyla) jdn aus den Augenwinkeln anschauenbirine \yan bakmak ( fam) jdn schief ansehen\yan çizmek ( fam) einen Rückzieher machen; ( bir işten kaçmak) kneifen
См. также в других словарях:
göz ucuyla görmek — fark etmek Benim için dualar okuduğunu göz ucuyla görebiliyordum. A. Kulin … Çağatay Osmanlı Sözlük
göz ucuyla süzmek — iyice tanımak, bilmek veya dikkat çekmek amacıyla hafif kısık gözle incelemek, bakmak Sokakta göz ucuyla süzdüğüm kadının bana ehemmiyet vermediğini görürsem hoşça bir latife söyleyiveririm. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
göz (veya gözünün) kuyruğuyla bakmak — göz ucuyla bakmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
göz — is. 1. İnsan və heyvanda görmə orqanı. Qara gözlər. Ala gözlər. İri göz. – Xumar xumar baxmaq göz qaydasıdır; Lalə tək qızarmaq üz qaydasıdır. M. P. V.. Arvad . . yaşarmış gözlərini silib ərinin qabağında döyükə döyükə qaldı. S. Rəh.. Göz ağı… … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
göz ucu — is. Yan göz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller göz (veya gözünün) ucuyla bakmak göz ucuyla görmek göz ucuyla süzmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
göz (veya gözünün) ucuyla bakmak — fark ettirmeden gözlemek, belli etmemeye çalışarak başını çevirmeden yandan bakmak Kadın, gözünün ucuyla erkeğe baktı. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
EŞVEŞ — Göz ucuyla bakan kişi. * Yüksek bina … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TAHAVUS — Göz ucuyla bakmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ŞAFİN (ŞEFUN) — Göz ucuyla bakan kişi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ŞÜFUN — Göz ucuyla bakmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Cumhuriyet — Type Daily newspaper Format Broadsheet Owner Cumhuriyet Foundation Founded 1924 Political alignment Kemalism La … Wikipedia